Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi
Biga İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi

Göç ve Toplum Temalı IX. Uluslararası Sivil Toplum Kuruluşları Kongresi Gerçekleştirildi

Göç ve Toplum Temalı IX. Uluslararası Sivil Toplum Kuruluşları Kongresi Gerçekleştirildi

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi ev sahipliğinde ve Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi katkılarıyla “Göç ve Toplum” temasıyla düzenlenen IX. Uluslararası Sivil Toplum Kuruluşları Kongresinin açılış töreni Troia Kültür Merkezinde gerçekleşti.

Kongrenin açılış törenine Vali Yardımcısı Celil Ateşoğlu, ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. Yücel Acer, Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süleyman Özdemir, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, İl Milli Eğitim Müdürü Osman Özkan, davetliler, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

Saygı duruşu, İstiklal Marşının okunması ve ÇOMÜ tanıtım filminin izlenmesinin ardından tören, ÇOMÜ Eğitim Fakültesi Müzik Eğitimi Anabilim Dalı öğrencilerinin sunduğu müzik dinletisi ile devam etti.

Törende açılış konuşmalarını sırasıyla; Kongre Organizasyon Komitesi Başkanı ve ÇOMÜ Biga İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Nihal Eminoğlu, Biga İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bünyamin Bacak, ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. Yücel Acer ve Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süleyman Özdemir yaparken, açılış sunumunu ise Türk-Alman Üniversitesi Göç ve Uyum Araştırmaları Merkezi Müdürü Prof. Dr. Mehmet Murat Erdoğan yaptı.

ÇOMÜ’nün geleneksel hale getirdiği Uluslararası Sivil Toplum Kuruluşları Kongresinin 9.’sunu düzenlemekten mutluluk duyduklarını ifade eden Kongre Organizasyon Komitesi Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Nihal Eminoğlu, programın içeriği hakkında bilgiler vererek:

“Son dönemde Suriye’deki iç savaş sonrası başlayan ve hem Türkiye’nin hem de Avrupa’nın gündemine oturan göç akını sebebiyle bu yıl kongremizde göçü her boyutuyla ele alıp, tartışacağız” dedi.  Dr. Öğr. Üyesi Eminoğlu; göçün nedenleri, yönetimi, sonuçları, göçmen ve mülteci olma hali, göçmen ve toplum ilişkisi ile ulusal ve uluslararası STK’ların bu süreçteki rolleri gibi birçok konuyu interdisipliner olarak değerlendirmesi bakımından kongrenin oldukça önemli olduğunu vurguladı.

Bugün Dünyada 258 Milyon Uluslararası Göçmen Bulunmakta

Biga İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bünyamin Bacak “2004 yılında 1. Uluslararası STK’lar kongresini gerçekleştirerek başladığımız STK kongrelerinin bu yıl 9’uncusunu gerçekleştiriyor olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz” diyerek başladığı konuşmasında:

“Bu yıl kongrenin teması ‘Göç ve Toplum’ olarak belirlendi. Bugün dünyada 258 milyon uluslararası göçmen bulunmaktadır. Bunların 26 milyonu mülteci ve sığınmacı konumundadır. Birleşmiş Milletlerin verilerinde son 50 yıllık dönemde uluslararası göçmen sayısının yaklaşık 3 kat arttığı da görülmektedir. Göç olgusu günümüzde uluslararası bir sorun olarak karşımıza çıkmakta ve dünyadaki birçok ülke göç hareketlerinden eş zamanlı olarak ciddi bir şekilde etkilenmektedir” dedi.

Türkiye’nin 1960-70’li yıllarda özellikle Avrupa ülkelerine göç veren bir ülke olarak bilindiğini, son yıllarda ise ciddi göç alan ve bulunduğu coğrafya dolayısıyla geçiş ülkesi olma konumuna geçen bir ülke olduğunun altını çizen Prof. Dr. Bünyamin Bacak;  göç olgusunun insan hakları bağlamında giderek daha fazla önem kazandığını, küreselleşme ile beraber tüm dünyanın sorunu haline gelen göç olgusunda ülkelerin beraber karar alması ve ortak yasalarla hareket etmesi gerektiğini söyledi.

Sivil Toplum Kuruluşları Meselesi İnsanın İnsana Yardımı, Yaklaşmasıdır

Çok sayıda bilimsel etkinliğe ev sahipliği yapan ÇOMÜ’de Sivil Toplum Kuruluşları Kongresi’nin ayrı bir önemi olduğunu belirten ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. Yücel Acer konuşmasında şunları aktardı:

“Bundan 14 yıl önce bu kongre ilk kez yapıldığında Sivil Toplum Kuruluşlarının önemi bugünkü kadar anlaşılmıyordu. O dönemde bunu ilk keşfeden üniversite olması anlamında Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi ve özellikle Biga İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, uluslararası nitelikli bir sivil toplum kuruluşları kongresiyle bir ilki başlatmıştı ve kongreyi her yıl düzenleyerek geleneksel hale getirmişti.  Fakat ülkemiz gibi ÇOMÜ de 2011-2015 yılları arasında FETÖ yapılanmasında talihsiz bir dönem yaşadı. O dönem Uluslararası Sivil Toplum Kuruluşları Kongresi bir akamete uğramıştı. O talihsiz dönemi geride bırakarak, içeriği çok dolu böyle değerli bir kongrenin, Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi’nin de katkılarıyla 9.sunu düzenlemiş olmanın gururunu yaşıyoruz.

Sivil toplum demek her şeyden önce kendi değerlerimizin yaşatılması demektir. Sivil toplum kuruluşları meselesi insanın insana yardımı, yaklaşmasıdır. Bu noktada toplumun kaynaşması ve güçlenmesi anlamında mutlaka ileri gidilmesi gereken bir alandır. Devletin kurulma teorisi esas itibari ile adalet ve hukuk sistemi çerçevesinde kişilerin güvenliğinin sağlanmasıdır. Sivil toplum meselesi her şeyi devletten bekleme zihniyetinin toplumumuzda daha da aşağılara indirilmesinin bir yoludur ve ayrıca Türkiye’de her geçen gün daha da güçlendirilmesi gereken bir alandır o sebeple bu sempozyumun ayrıca bir önemi var.”

İç Savaşlar, İnsanlara Uluslararası Savaşlardan Daha Çok Zarar Veriyor

Kongrenin bu yılki teması “Göç ve Toplum”a vurgu yapan Prof. Dr. Acer:

“İnsanlık tarihi kadar eski bir mesele olan göç meselesi günümüzde geçmişten daha önemli bir hale geldi. Dünya savaşları bitti ancak iç savaşlar, insanlara uluslararası savaşlardan daha çok zarar veriyor. Bunun en büyük örneklerinden biri olan Suriye’de toplam 30 milyon nüfusun yarısı yerinden olmak zorunda kaldı. Göç, sığınmacılar ve mecburen yerinden olmuş insanlar konusunda toplumun sahiplenmesi çok önemli ve bu bağlamda Türkiye, dünyada en doğru ve en güzel örneği gösteren ülke oldu. Bu sebeple biz bu konuda en çok konuşma hakkına sahip ülke ve toplumuz. Dolayısıyla bu ülkenin bu konuda çalışan insanları herkesten daha iyi fikir yürütebilir. Bu anlamda bu sempozyumun katkısı çok büyük olacaktır. Kongreye katkılarından dolayı Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesine ve emeği geçen başta Prof. Dr. Bünyamin Bacak olmak üzere herkese çok teşekkür ederim” dedi.

Konuşmasına, son yıllarda Ortadoğu ülkelerinde meydana gelen siyasi olaylar, darbeler, savaşlar sebebiyle her yıl on binlerce insanın ülkelerini terk etmek zorunda kaldığını, bu terk edişlerde ise Türkiye’nin ev sahibi ülke ve transit ülke olma açısından büyük önem taşıdığını söyleyerek başlayan Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süleyman Özdemir:

“Çok sayıda insanın Türkiye’ye göç etmesi ve bu kadar büyük bir kitle ile sadece kamu kurum kuruluşlarının ilgilenmesi ve çözümler oluşturabilmesi zor bir durumdur. Bu açıdan kamu sektörünün yanında üçüncü sektör olan sivil oluşumların etkili bir şekilde sosyal aktör olarak göçmen sorununa el uzatması büyük bir önem arz etmektedir” dedi.

Göç Demek İnsanlık Demektir

Açılış konuşmalarının ardından açılış sunumunu Türk-Alman Üniversitesi Göç ve Uyum Araştırmaları Merkezi Müdürü Prof. Dr. Mehmet Murat Erdoğan yaptı.

Prof. Dr. Erdoğan: “Göç demek insanlık demektir. Göçün yaşanmadığı bir insanlık tarihi yoktur ve aslında göç, toplumu ve medeniyeti geliştiren en önemli dinamiktir” diyerek sunumunda göç ve tarihini anlattı. Erdoğan, dünyada göç, Türkiye’de göç tarihi,  göç ve Çanakkale, Türkiye’de mültecilerin yasal statü durumları gibi konu başlıklarında detaylı bilgiler verdi.

Kongrede konuşmacıların yanı sıra, ülkelerinden göç etmek durumunda kalıp Çanakkale’ye gelen üniversite öğrencilerinin kendi hikâyelerini paylaştığı ‘Yaşayan Kütüphane’ adlı bir bölüme yer verildi. Bölüm sonunda öğrenciler Rektör Prof. Dr. Yücel Acer’e yöresel bir kıyafet takdim ettiler.

Açılış sunumunun ardından konuşmacılara hediye takdim edilen törenin sonunda Prof. Dr. Mehmet Murat Erdoğan tarafından düzenlenen “Basına Yansıyan Göç Karikatürleri Sergisi” ile Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi fotoğrafçısı Edip Kurt tarafından çekilen ve Arakan’ı anlatan “Rohingya’nın Gözleri Fotoğraf Sergisi” katılımcılar tarafından gezildi.

Tören bitiminde Rektör Prof. Dr. Yücel Acer’i makamında ziyaret eden protokol üyeleri daha sonra ÇOMÜ Terzioğlu Kampüsünü gezdiler. Türkiye’nin dört bir yanından akademisyenlerin bildirilerini sunduğu, göç konusunda yaptıkları çalışmalarla adından söz ettiren akademisyen ve STK temsilcilerinin 4 ayrı özel oturumla bir araya geldiği kongre 3 gün sürdü.